KRAMPFADERN BEHANDLUNG

Varis Tedavisi

Varis bir damar hastalığıdır ve sağlık başta olmak üzere estetik dışı etkisiyle de pek çok insanın hayat konforunu tehdit eder. Bacaklardaki yoğunlaşmış külçe gibi ağırlık hissinin yanı sıra, cilt üst yüzeyine yakınlaşmış mor ve çıkıntılı görüntüye sahiptir. Bir dolaşım sistemi bozukluğu olarak da nitelendirebileceğimiz varisler genetik sebepler başta olmak üzere, sigara kullanımı, hareketsiz yaşam, kilo ve uzun süre ayakta kalma gibi sebeplerden dolayı da ortaya çıkabilir. Özellikle bayanların bacak estetiğine gölge düşüren varis sorunu, alınacak bazı tedbirler ve etkili varis tedavisi seçenekleriyle, bacak güzelliğinin tekrar eski formuna kavuşmasına fayda sağlıyor.

Varis neden oluşur?

Atardamarla toplardamarları birleştirme özelliğine sahip, vücudumuzdaki en küçük kan damarları kılcal damarlardır. Kılcal damar hastalıkları ise, bu tek bir hücre tabakasından oluşan yapının duvarlarında meydana gelen kalınlaşma veya dokularda oluşan iltihaplanmalar olarak nitelendirilirler. Toplardamar yetmezliği özellikle yüz ve bacak bölgesinde oluşan kılcal damar genişlemelerine neden olmaktadır. Kılcal damarlarda meydana gelen genişleme hem sağlık açısından, hem de estetik görüntü açısından sorun teşkil eder. Kılcal damar rahatsızlığı çoğu zaman bacaklarda görülür ve bu durum halk arasında kılcal varis olarak bilinir. Varis hastalığı, bacaklarda kılcal damarların, kan akışını engelleyen bir nedenden dolayı genişlemesi durumunda gelişir.

Varis belirtileri

Varis belirtileri çok iyi gözlemlenmeli ve tedavi yöntemi ona göre belirlenmelidir. Bacaklarda, mavi veya mor renkte damarların, şekilsiz bir biçimde toplanmış görünümü varisin en bilinen belirtisidir. Bunun yanı sıra bacaklarda oluşan varis; ağrı, karıncalanma, uyuşma ve yorgunluk gibi şikâyetlere de yol açmaktadır. Varis hastalığının giderilmesi için; skleroterapi, varis bitkisel tedavi, varis çorabı tedavisi ve ileri safhalar için varis ameliyatı gibi uygulanan birçok tedavi yöntemi vardır.

Varis tedavileri

Bacaklarda oluşan varisi tedavi etmek için Estetik International Sağlık Grubu bünyesinde farklı teknikler kullanıyoruz. Bunlardan bir tanesi skleroterapi işlemidir. Varis hastalığı için etkili bir çözüm olan skleroterepi işlemi, damarların içerisine kurutucu ilaç enjekte edilerek gerçekleştirilir. Damarlara doğrudan yapılan enjeksiyon ile amaçlanan; toplardamarlarda bir reaksiyon oluşturmak ve tıkanmaya neden olmaktır. Damar duvarlarında iltihabi rekasiyon meydana getirilerek, varislerin birkaç hafta içerisinde ortadan kaldırılması hedeflenir. Skleroterapi tedavisinde kullanılan iğneler oldukça incedir ve bu sebeple işlem esnasında fazla acı duyulmaz. İşlem sonrasında, enjeksiyon yapılan bölge bandajlanır. Tedavi sonrası kişi, günlük rutin işlerini yapmaya devam edebilir. Skleroterapi tedavisinde ciddi yan etkilere nadir rastlanır.

Köpük skleroterapisi ise sunduğu avantajlarla son yıllarda giderek artan bir kullanıma sahiptir. Köpük skleroterapisi tedavisinde, hava ile damar kurutucu ilacın karıştırılmasıyla elde edilerek özel bir şekilde hazırlanan sklerozan maddesi damara enjekte edilir. Doppler ultrason kullanılarak gerçekleştirilen uygulama, uzun vadede varis hastalığı için oldukça etkili bir çözümdür. İşlem sonrası komplikasyon oluşma olasılığının oldukça düşük olması sebebiyle de sıkça tercih edilen kolay bir oparasyondur. Köpük skleroterapisi ile tahrip edilen damarlar zamanla vücut metabolizması tarafından onarılırlar. Uzun yıllardan bu yana süregelen skleroterapi tedavisinde temel prensip budur. Lazer tedavisinin etkili olmadığı durumlarda en ideal çözüm olan ve yaygın olarak kullanılan köpük skleroterapisi, yüksek bir başarı oranına sahip olmasının yanı sıra, hastalığın nüksetmemesi açısından da son derece avantajlıdır.

Skleroterapi uygulaması sonrası nadir de olsa ciltte renk değişimi, damarların sertleşmesi, morarma, enjekte edilen maddeye karşı alerji gibi bazı yan etkiler görülebilir ancak işlem sonrası tüm bu sorunlar bir ay içerisinde kendiliğinden kaybolmaktadır. Geçici morarma ise en sık görülen yan etkiler arasındadır. Bu durumun normal olduğu ve 1 hafta içerisinde kendiliğinden geçeceği unutulmamalıdır.

Varis Tedavi Sonrası

Varis tedavisi için etkili bir yöntem olan Skleroterapi işlemi 30 ila 60 dakika arası sürmektedir. Skleroterapi ile damarlara enjeksiyon işlemi tamamlandıktan sonra, işlem yapılan bölge bandajlanır. Sonrasında hasta dilediği gibi günlük aktivitelerine devam edebilir. İnce uçlu iğnelerle sklerozan maddesi damarlara enjekte edildikten sonra, işlem yapılan bölge, kompresyon yapan bir bandaj ile sarılır. Bandajları, uygulama sonrası 7 ila 10 gün süreyle kullanılmaya devam etmek gerekir. Tedavi sonrası iyileşme süreci, damarların sıkıştırılmasına yardımcı olan varis çorapları kullanılarak da desteklenebilir.

Cilt kuruluğu damarlanmayı artırarak, tedavinin başarısını gölgede bırakabilir. Bu sebeple, varis çorabı çıkarıldıktan sonra bacaklar mutlaka nemlendirici krem yardımıyla düzenli olarak nemlendirilmelidir. Uygulanan varis tedavisi sonrasında nemlendirici krem olarak, ozon yağı veya doktorunuzun önerdiği bir ürün kullanılabilir.

Varis tedavisi sonrası, günde 30 dakikalık yürüyüş önerilir. Bacakları zorlayacak ani hareketlerden, uzun süre ayakta kalmaktan veya oturmaktan kaçınılması gerekir. Bunların yanı sıra gün içerisinde ara ara bacakları yüksek bir yerde tutmak, baldır ve kasları güçlendirici hareketler yapmak, tedavi için oldukça faydalı olacaktır.

En yaygın kılcal damar problemi olarak bilinen varis hastalığının giderilmesi için sıkça başvurulan yöntemlerden bir tanesi de varis çorabıdır. Basınçlı çoraplar, genişlemiş damarların sıkıştırılmasına yardımcı olurlar. Bunun yanı sıra, varis çorabı, baldırdaki kas pompasının daha etkili çalışmasını sağlayarak varis tedavi sürecini destekler.

Varis çorabının, sabah yataktan kalkmadan önce, bacaklar 5 -10 dakikalık süreyle havada tutulduktan sonra giyilmesi ve gün içerisinde de hiç çıkarılmaması gerekir. Varis çorabı, gece yatarken bacaklar aşağıya sarkıtılmadan çıkarılmalı ve çorap çıktıktan sonra da ayağa kalkılmamalıdır.