Somon DNA

Son yılların en popüler antiaging uygulaması olan Somon DNA prosedürü, Benjamin Button etkisi olarak da bilinen yaşlanma karşıtı bir enjeksiyondur. Saf hyaluronik asit ve somon sütü ile elde edilen DNA molekülü aracılığıyla hücre yenilenmesini sağlayarak cildi yeniden canlandıran bir içeriğe sahiptir. Özellikle yüzdeki ince çizgiler, el, boyun gibi kırışıklıkların gözlemlendiği alanları tedavi etmek ve gençleşmeyi sağlamak için Somon DNA tedavisini uygulanabilir.

Somon DNA Tedavisi

Cildimiz çevresel faktörler ve zamana bağlı olarak yaşlanır. Sonuç olarak, daha mat ve daha kuru görünür ve esnekliğini kaybeder. Kırışıklıklar, cilt tonunda farklılıklar ve solgun cilt rengi ile çok daha belirgin hale gelir. Araştırmalar, bu semptomların temel nedeninin derideki protein oranının azalması olduğunu göstermektedir. Somon DNA’sı, insan DNA’sına benzemesi nedeniyle derideki proteinleri oluşturan en iyi kaynaklardan biridir. Somon DNA’sı, kendi hacminden bin kat daha fazla nem tutma kapasitesi sayesinde ciltte oluşan nem oranını yeniden kazandırmada oldukça etkilidir. Somon DNA aşısı, cildin dejenerasyon nemini yeniden kazanmasına yardımcı olur ve yaşlanma etkilerine karşı bir savunma mekanizması görevi görür. Aşı, somon sütünden elde edilen bir serumdan oluşur ve hipodermik enjeksiyon ile uygulanır. Somon DNA aşısı yaşlanma etkilerini tersine çevirir ve cildi doğal olarak yeniden üretir.

Somon DNA tedavisi nasıl uygulanır?

Enjeksiyon bölgesine lokal anestezik krem uygulayıp 20 dakika bekledikten sonra ince iğneler veya dermapen yardımıyla somon DNA’sı uygularız. İşlemden sonra hasta günlük hayata kolaylıkla devam edebilir. Seanslar genellikle her 15 günde bir başlatılır ve aylık olarak devam eder. Bireyin yaşını, cilt tipini ve şikayetin kapsamını dikkate alarak seans sayısını belirliyoruz. Yüz, el, boyun, dekolte ve cilt gençleştirme ve yenilenme ve ayrıca çatlak tedavisinde çizgiyi tedavi etmek için başarıyla somon DNA enjeksiyonu uygulanabilir.

Somon DNA’sının iki aşamalı etkisi

Prosedür, etkinlik açısından iki adımı içerir. Yaşlandıkça cildin gevşek, donuk ve kuru hale geldiğini biliyoruz. Bu durumun birincil nedeni, zamanla kolajen ve hidrasyon (nem) azalmasıdır. Bu nedenle, ilk adımda amacımız, hiyalüronik asit vasıtasıyla üretile nemlendirme. Somon DNA cildi yoğun olarak nemlendirir ve ikinci adım için hazırlar. 2 hafta sonra yapılan ikinci aşamada saf somon DNA’sı enjekte edilir. Bu adımın ilk fark edilebilir etkisi kırışıklıkların azalmasıdır.